• 1.250 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!

  • 1,250.00TL daha alışveriş yaptığınızda kargo bedava!
    • #Bebek Bakımı ve Gelişimi
    • #Büyüme ve Gelişim

    Akran zorbalığı nedir? Belirtileri Nasıldır?

    5 dakika okuma süresi Güncellendi Kasım 14, 2024
    Nurhan Demirel
    Yayınlandı Mart 05, 2024 Nurhan Demirel
    20928_Akran_Zorbaligi_COVER_1048x964pxl_2 - Mustela Türkiye - 1

    Akran zorbalığı nedir? Belirtileri Nasıldır?

    Günümüzde, okullarımızda ve çocuklarımızın sosyal yaşantısında karşılaştığımız önemli bir sorun, akran zorbalığı olarak adlandırılmaktadır. Akran zorbalığı, bir veya birkaç öğrencinin kasıtlı ve sürekli olarak daha savunmasız olan öğrencileri rahatsız etmesiyle ortaya çıkan saldırgan bir davranış biçimidir. Fiziksel, sözlü, sosyal ve cinsel şiddetin farklı formlarını içeren bu sorun; mağdur çocuklarda ciddi ruhsal sorunlara ve sosyal gelişimde gecikmelere yol açabilmektedir. Psikolog Arzu Yazar, toplumun her kesimini akran zorbalığının tehlikelerine karşı uyarıyor!

    Akran zorbalığı nedir?

    akran zorbalığı

    Günümüzde, çocuklarımızın güvenli bir eğitim ortamında büyümesi ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilmesi, gelecek yaşantıları açısından son derece kritiktir. Ne yazık ki, bu sağlıklı ortamın önündeki büyük bir engel olan akran zorbalığı adını verdiğimiz bir sorun mevcuttur. Akran zorbalığı, bir veya birkaç öğrencinin kasıtlı ve sürekli olarak daha savunmasız olan öğrencileri rahatsız etmesiyle ortaya çıkan saldırgan bir davranış biçimidir.

    Akran zorbalığı belirtileri ve türleri

    Akran zorbalığı, bir dizi farklı şekilde kendini gösterebilir. Fiziksel şiddet, sözlü şiddet, sosyal şiddet ve cinsel şiddet gibi çeşitli formları içermektedir. Öğrenciler arasında yapılan bu saldırılar, mağdur çocukların hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.

    • Fiziksel şiddet : İtme, dürtme, tekmeleme, tükürme, vurma, ısırma, kulak çekme, çelme takma, kesici ya da delici aletlerle saldırma, cisim fırlatma, vs.

    • Sözel şiddet: Boy, kilo, diş yapısı, ten rengi gibi bedensel özellikleriyle alay etme. Giysi ve gözlük gibi dış görünüş özellikleriyle alay etme. Peltekliğiyle, kekemeliğiyle, aksanıyla ya da şivesiyle alay etme. Küçük düşürücü lakaplar takma, kaba ve çirkin sözlerle (manyak, geri zekalı, ezik, vb.) hitap etme. Sözlü olarak tehdit etme, vs.

    • Sosyal şiddet: Dışlama, oyunlara almama, grup dışında bırakarak yalnızlığa itme, görmezden gelme, konuşmama, diğer öğrencilerin de o öğrenciyle konuşmasını engelleme, diğer öğrencileri o öğrenciye karşı kışkırtma, hakkında dedikodu ve söylenti çıkarma, iftira atma, haksız şikayetlerde bulunma, çeşitli yerlere çirkin yazılar yazma.

    • Cinsel şiddet: Cinsel amaçlı dokunma, elle ya da sözle sarkıntılık yapma. Cinsel çağrışımlı sözcükler kullanarak imalarda bulunma, giysilerini (etek, eşofman) kendi isteği dışında kaldırma ya da çıkarma, hakkında cinsel içerikli söylentiler yayma.

    Zorbalığın etkileri

    • Akran zorbalığa maruz kalan çocuklar, yaşadıkları olumsuz deneyimlerin etkisi altında çeşitli sonuçlarla karşılaşabilirler. İlk olarak, zorbalık çocuğun benlik algısını olumsuz yönde etkileyerek düşük bir benlik algısına ve derin bir güvensizlik duygusuna neden olabilir.

    • Zorbalığın bir diğer etkisi, çocukların çevrelerine güvenmekte ve duygusal bağlar kurmada zorlanmalarıdır. Bu durum, çocuğun insanlara olan güvenini kaybetmesine ve duygusal ilişkilerden kaçınmasına yol açabilir.

    • Çocuğun sürekli şiddete maruz bırakılması, şiddete alışmasına ve bu davranışı başkalarına yönlendirme eğiliminde olmalarına neden olabilir. Bu durum, çocukların şiddetle başa çıkma mekanizmalarını geliştirmelerine ve olumsuz bir döngüye girmelerine neden olabilir. Zorbalık sonucu duygusal olarak yaralanan çocuklar, öfke ve intikam duygularını kontrol etmekte zorlanabilirler. Bu duygusal zorlanma, çocuğun sağlıklı bir şekilde duygusal regülasyon geliştirmesini engelleyebilir.

    • Zorbalığa maruz kalan çocuklar, olumsuz deneyimleriyle başa çıkmak için pasifize olabilir ve içe kapanabilirler. Bu durum, çocuğun duygusal ifade ve iletişim becerilerini olumsuz yönde etkileyebilir.

    • Zorbalık, çocuklarda depresyon ve kaygı sorunlarına yol açabilir. Bu duygusal zorlanmalar, çocuğun genel ruhsal sağlığını etkileyerek yaşam kalitesini düşürebilir. Ayrıca, zorbalığın etkisiyle çocukların uyku düzeni ve beslenme alışkanlıkları olumsuz yönde etkilenebilir. Bu durum, çocuğun fiziksel sağlığını etkileyerek genel yaşam kalitesini düşürebilir.

    Mağdur çocuğun özellikleri ve tepkileri

    magdur cocuk

     Her çocuğun kişilik özelliği birbirinden farklı olsa da, akran zorbalığına maruz kalan, hedef olarak seçilen çocukların benzer özellikleri vardır;

    • Düşük özgüven: Bu çocuklar genellikle kendilerini ifade etmekte ve haklarını savunmada zorluk yaşarlar. İçedönük, sessiz görünümlü çocuklardır.

    • Sosyal açıdan sınırlı çevre: Az sayıda arkadaşları olur, dolayısıyla onları koruyacak grup dinamiğinin dışında kalırlar.

    • Fiziksel açıdan farklılığa sahip olma: Kilo, boy gibi bedensel özellikleriyle çoğunluğun dışında özelliklere sahip olma ( çok kilolu, çok zayıf, çok uzun, çok kısa olmak gibi).

    • Bedensel ya da zihinsel bir sorun yaşıyor olmak: Öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, fiziksel bir engele sahip olma gibi dezavantajlı durumlar.

    • Dezavantajlı bir grubun üyesi olmak: Göç etmiş, yoksul, din - dil farklılığına sahip olan çocuklar.

    Yukarıdaki özelliklere sahip olan çocukların,  akran zorbalığına maruz kalma riski daha yüksektir.  Bu çocuklar, genellikle kendini savunmakta güçlük çekerler ve bu durumu atlatmakta zorlanabilirler.

    Zorbalığa maruz kalan çocuklar ruhsal olarak örselendikleri için bazı semptomlar geliştirirler;

    • Özgüven ve özsaygılarında ciddi bir düşüş gözlemlenir, sosyal ortamdan kaçınma yalnız zaman geçirme, okula gitmek istememe gibi davranışlar gözlemlenebilir. Zorbalığa maruz kalan çocuklar genellikle diğer çocuklardan uzaklaşma eğilimindedirler. Sosyal ilişkilerden kaçınabilir ve izole olabilirler.

    • Sürekli stres ve baskı altında oldukları için depresyon ve anksiyete belirtileri gösterebilirler.

    • Zorbalığa uğrayan çocuklar, yaşadıkları haksızlıklara ve güçsüzlük hissine karşı öfke sorunları yaşayabilirler. Bu durum, saldırgan tepkilere neden olabilir.

    • Zorbalık, çocuğun konsantrasyonunu ve motivasyonunu olumsuz etkiler, bu da okul başarısında bir düşüşe neden olabilir.

    • Zorbalığa maruz kalan çocuklar, baş ağrısı, karın ağrısı gibi somatik şikayetlerle başvurabilirler. Bu fiziksel şikayetler, duygusal stresin bir belirtisi olabilir.

    • Her çocuk farklıdır ve bu özelliklere sahip olma durumu bireyden bireye değişebilir. Bu nedenle, zorbalığa maruz kalan çocuklara destek sağlamak ve bu özelliklerle başa çıkmalarına yardımcı olmak önemlidir. Profesyonel yardım, ebeveynler ve öğretmenler tarafından sağlanan destekler, çocukların duygusal sağlıklarını iyileştirmede önemli bir rol oynayabilir.
    • Zorbalığa maruz kalan çocuklar genellikle çeşitli tepkiler ve korkular yaşarlar. Bu çocuklar, zorbalığı açıklamaktan korkabilirler, bu durumun daha büyük sorunlara yol açacağı endişesini taşırlar. Ayrıca, zorbalık mağdurları, durumu açıkladıklarında "ispiyoncu" veya "anakuzusu" olarak tanımlanmaktan korkabilirler. Bazen de zorba gibi davranarak kendilerini korumaya çalışabilirler.

    Akran zorbalığı ile ilgili yapılan yanlışlar

    Çocuklar arasında yaygın olarak görülen akran zorbalığı, ciddi sonuçlara yol açabilen bir sorundur. Ancak, bu sorunla başa çıkmak için yapılan bazı yanlışlar, çözüm sürecini daha karmaşık hale getirebilmektedir. Bu kapsamda, akran zorbalığıyla ilgili yapılan yanlışlara dikkat çekmek ve doğru çözüm yollarını vurgulamak istiyoruz.

    Yapılan yanlışlar

    • Zorbalığa tanıklık eden veya mağduriyet yaşayan bireylerin sorunlarını inkar etmek veya küçümsemek, sorunun daha da büyümesine neden olabilir.

    • Zorbalığı sadece eğitici bulmakla çözme yaklaşımı, sorunun karmaşıklığını göz ardı eder; zira zorbalığın temelinde yatan nedenleri anlamak önemlidir.

    • Zorbalığı hafife alarak şaka olarak değerlendirmek, mağdurların yaşadığı sorunu basitleştirerek sorunla ilgilenmemek anlamına gelebilir.

    • Zorbalık olaylarını görmezden gelmek, sorunun büyümesine ve mağdurların çaresiz hissetmelerine yol açabilir.

    • Mağdur çocukların kişisel özelliklerine vurgu yapmak, mağdurlar suçlandıklarını düşünebilir ve bu durum sorunu çözmek yerine daha da derinleştirebilir, mağdurların içsel güvensizlik hissetmelerine neden olabilir.
    • Zorbalık olaylarının zamanla azalacağını, biteceğini düşünmek çözüm sürecini erteleyerek mağdurların daha fazla zarar görmesine yol açabilir.
    •  
    • Zorbalık olaylarını sadece cinsiyet düzeyinde değerlendirmek, erkek çocukların kızlara yaptıkları davranışları dikkate alıp sert uyarılarda bulunurken, hemcinsler arasında yapılan zorbalığı dikkate almamak, bu sorunları küçümsemek / normalleştirmek anlamına gelir.

    Doğru çözüm yolları

    Zorbalığı ele almak için, hem zorbalığa maruz kalan çocukların ruhsal sorunlarını hem de zorbalık yapan çocukların davranışlarının ruhsal ve sosyal nedenlerini incelemek önemlidir. Zorbalığın çözümü için bu iki yönlü yaklaşım, sorunu kökten ele alarak daha etkili sonuçlar doğurabilir. Toplumun zorbalıkla mücadelede eğitici, bilinçlendirici programlara odaklanması, sorunun önlenmesi ve çözülmesi adına önemli bir adım olabilir. Ayrıca, zorbalığın nedenleri üzerine yapılan araştırmalar, bu sorunla mücadelede daha etkili stratejiler geliştirmeye yardımcı olabilir. 

    Eğitim kurumları, aileler ve toplumun genelinde bilinç oluşturmak, zorbalıkla mücadelede kolektif bir çaba gerektirir. Bu bağlamda, duyarlılık, anlayış ve dayanışma, zorbalıkla mücadelede temel unsurlar olarak öne çıkar. Okul - aile işbirliği ile okul içinde yapılan çift yönlü müdahaleler ve gerektiğinde psikolojik destek almak en sağlıklı çözüm yöntemidir.

    Akran zorbalığı gören çocuğa nasıl davranmalıyız?nasıl davranmalıyızAkran zorbalığına maruz kalan çocuklarla etkili bir iletişim kurmak ve destek sağlamak için, öncelikle empati ve anlayış ön planda olmalıdır. Zorbalık gören çocukların hissettiklerini anlamak, onlara yönelik sağlıklı bir bağ kurmanın temelini oluşturur. Bu, duygusal olarak desteklenmiş hissetmelerine yardımcı olur.

    Çocuğun yaşadığı zorbalık durumunu ciddiye almak, ebeveynler ve yetişkinler için önemli bir sorumluluktur. Bu noktada, çocuğa karşı sabırlı ve ilgili bir tutum sergilemek, duygusal güvenin pekişmesine katkı sağlar. Zorbalık mağduru çocuğa karşı duyarlı bir yaklaşım, onların duygusal iyilik hallerini olumlu yönde etkiler. Bu süreçte çocuklarla açık bir iletişim kurmak, hislerini özgürce ifade etmelerine olanak tanımak önemlidir. Zorbalık konusunu açık bir şekilde konuşma, çocuğun yaşadığı sıkıntıları paylaşmasına ve bu konuda destek bulmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, duygusal yüklerini hafifletmeleri için kendilerini ifade edebilecekleri güvenli bir ortam sağlamak, çocuğun iyileşme sürecine olumlu bir etki yapacaktır.

    Akran zorbalığı yapan çocuğa nasıl davranmalı?

    Toplum olarak, akran zorbalığına karşı sıfır tolerans benimsemeli, çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda büyümesine destek olmalıyız. Bu sorunla mücadelede, sadece mağdur çocuklara değil, aynı zamanda zorbalık yapan çocukların da duygusal ve sosyal gelişimini göz önünde bulundurarak çözümler üretmeliyiz. Bu noktada, zorbalık yapan çocuğa karşı alınacak önlemler, hem onun kendi davranışlarını anlaması hem de toplum içinde sağlıklı bir sosyal entegrasyonun sağlanması adına önemlidir.

    Zorba çocuğun genel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

    • Zorbalık yapan çocuklar genellikle diğerlerinin duygularını anlamakta ve empati göstermekte zorlanabilirler. Bu, başkalarına zarar verme eğiliminde olmalarına neden olabilir.

    • Bazı zorbalık yapan çocukların özdeğer ve özsaygıları düşük olabilir, bu eksikliklerini başkalarına yansıtarak, onların karşısında güç hissi elde etmeye çalışabilirler.

    • Zorbalık yapan çocuklar, başkalarının duygusal tepkilerine karşı duyarsız olabilirler. Diğerlerinin acı çektiği durumlarda duygusal tepki vermeyip kayıtsız kalabilirler.

    • Zorbalık yapan çocuklar genellikle başkalarını kontrol etme ihtiyacı hissederler. Bu durum, saldırgan davranışlara başvurmalarına neden olabilir.

    • Zorbalık yapan çocuklar, etkili iletişim ve sosyal beceriler konusunda eksiklik yaşayabilirler. Bu eksiklik, sorunlara şiddet yoluyla çözüm aramalarına neden olabilir.

    • Aile içinde yaşanan sorunlar, özellikle şiddet veya ihmal durumları, çocuğun davranışlarında saldırganlık dayısıyla zorbalık yönünde etkileyebilir.

    • Zorbalık yapan çocuklar, aile içinde veya çevrelerindeki olumsuz davranışları model almış olabilirler. Ebeveynlerinden veya önemli yetişkin figürlerden problem çözme biçimi olarak agresif davranışları gördükleri takdirde, bu davranışları içselleştirebilirler.

    • Zorbalık yapan çocuklar genellikle kendilerini güçlü hissetmek için kurbanlarını aşağı görebilirler. Başkalarını küçümseme ve aşağılama eğilimindedirler.

    • Zorbalık yapan çocuklar genellikle kendinden güçsüz ve savunmasız olan çocukları hedef alır.

    • Hatalarını kabul etmekte zorlanır ve genellikle başkalarını suçlar.
    • Zorbalık yapan çocuk, mağdur çocuklarla uğraşırken etrafındaki arkadaşlarını eğlendirmeye, daha popüler olmaya, güçlü gözükmeye çalışır. Ancak, bu davranışının ne kadar zarar verici olduğunun ve çevresini ne kadar üzdüğünün farkında değildir.

    Akran zorbalığı nasıl önlenir?

    Akran zorbalığına karşı mücadelede ebeveynler ve okullar arasında güçlü bir işbirliği, çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlamak adına hayati öneme sahiptir. Bu sorunla mücadele etmek, toplumsal bir sorumluluk olup, ebeveynler ve okullar arasındaki işbirliğine dayanmalıdır. Toplumsal sorumluluk bilinciyle, birlikte hareket ederek çocuklarımızın güvenliğini ve refahını koruyabiliriz.

    Akran zorbalığına karşı okulların sorumluluğu

    Okullar, öğrencilerin güvenli bir öğrenme ortamında bulunmalarını sağlamak ve akran zorbalığına karşı etkili bir mücadele yürütmekle sorumludur. Okulların akran zorbalığına karşı yapabilecekleri:

    • İlk olarak, okul yönetimi, akranları tarafından kötü muamele gören her çocuğun şikayetlerini ciddiye almalı ve titizlikle değerlendirmelidir.

    • Okullar, öğrencilere güvenli ve destekleyici bir öğrenme ortamı sunmalıdır. Bu, zorbalık vakalarının azalmasına ve öğrencilerin duygusal güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olabilir.

    • Okul yönetimi, zorbalık olaylarını tanımlayan açık ve net bir politika belirlemelidir. Zorbalığın farklı tiplerini ve belirtilerini anlamak önemlidir.

    • Okullar, zorbalık olaylarını tanımak için etkili bir sistemi benimsemeli ve bu olayları önlemek için proaktif önlemler almalıdır. Öğrencilere zorbalıkla başa çıkma becerileri öğretmek ve farkındalığı artırmak önemlidir.

    • Okullar, net ve etkili bir zorbalıkla mücadele politikası ve kuralları belirlemelidir. Bu politika, zorbalık tanımını, raporlama süreçlerini, ceza ve önleme stratejilerini içermelidir.

    • Okul personeli, özellikle öğretmenler, rehberlik uzmanları ve yöneticiler, zorbalıkla mücadele konusunda eğitilmelidir. Personel, zorbalık belirtilerini tanıma, müdahale etme ve öğrencilere destek sağlama konusunda bilgi sahibi olmalıdır.

    • Okullar, öğrencilere zorbalıkla başa çıkma becerileri kazandırmak için eğitim programları düzenlemelidir. Bu programlar, empati, sosyal beceriler ve olumlu iletişim gibi konuları içermelidir.

    • Okul yönetimi, ebeveynleri zorbalık konusunda bilgilendirmeli, çocuklarına destek olmaları konusunda bilinçlendirilmeli ve sürecin bir parçası olarak onlarla etkili bir iletişim sürdürmelidir. Ebeveynlerle düzenli iletişim kurmalı ve zorbalık olaylarını paylaşmalıdır.

    • Okullar, zorbalık olaylarını düzenli olarak izlemeli ve bu olayları raporlamak için etkili bir sistem oluşturmalıdır. Raporlama süreçleri öğrencilere güven verici olmalı ve anonim seçenekleri içermelidir. Bu, etkili müdahale stratejilerinin belirlenmesine ve uygulanmasına yardımcı olabilir.

    • Okullar, yerel toplulukla işbirliği içinde olmalıdır. İşbirliği, zorbalıkla mücadelede daha etkili stratejiler geliştirmeye ve uygulamaya yardımcı olabilir.

    Akran zorbalığı ve ailelere öneriler

    20928_Ailelere Oneriler_1024x586pxl[2].png

    Çocukların akran zorbalığına maruz kalması, bir dizi olumsuz sonuca neden olabilir. Bu sonuçlar arasında düşük benlik algısı, güvensizlik, şiddete eğilim, öfke, içe kapanma, depresyon ve kaygı gibi durumlar yer almaktadır. Bu çocukların sağlıklı bir şekilde iyileşebilmeleri için ise ailelerine düşen önemli bir rol bulunmaktadır.

    Ailelere Öneriler

    Ebeveynler, çocuklarının sağlıklı bir gelişim göstermelerine katkı sağlamak adına önemli bir rol üstlenirler. Akran zorbalığıyla başa çıkabilmek için şu adımları atabilirler:

    • İlk olarak, çocuğunuzla düzenli iletişim kurun ve onun iç dünyasını anlamaya çalışın. Onun duygularını ve düşüncelerini paylaşmasına destek olun, böylece aranızdaki bağ güçlensin. Çocuklarınızla açık iletişim kurun. Onların hissetiklerini ve yaşadıklarını öğrenmek için düzenli olarak konuşun. Gündelik yaşantılarıyla ilgili sorular sormaktan çekinmeyin ve onları düşüncelerini paylaşmaları konusunda teşvik edin. Aile içinde zorbalık hakkında konuşun. Zorbalık, toplumda ciddi bir sorundur ve çocuklar bu konuda bilinçlendirilmelidir. Aile içinde bu konuyu konuşmak, çocuklara açık bir iletişim ortamı sağlar.
    • Okul yaşantısını değerlendirerek, çocuğunuzun çevresini daha yakından tanımak önemlidir. Okuldaki sosyal dinamikleri anlamak, çocuğunuzun arkadaşlık ilişkileri ve günlük deneyimleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmanıza yardımcı olabilir.

    • Ebeveynler, çocuklarına örnek olma konusunda önemli bir rol oynarlar. Çocuğunuza, başkalarına karşı empati duyma, hoşgörü ve saygı gibi "zorbalık karşıtı" alışkanlıkları öğretmek önemlidir. Bu değerleri benimsemelerini teşvik ederek, çocuğunuzun olumlu ilişkiler kurmasına destek olabilirsiniz.Empati, zorbalığı azaltmada etkili bir faktördür.

    • Duygusal destek sağlayarak, çocuğunuzun içsel sorunlarını paylaşmasına fırsat tanıyın. Onun duygusal ihtiyaçlarına duyarlılık göstermek, güvenli bir ortam yaratmanıza yardımcı olabilir.

    • Çocuklarınıza duygusal destek sağlayın. Eğer çocuğunuz zorbalığa maruz kalıyorsa, onunla hissettiklerini konuşun ve ona destek olduğunuzu hissettirin. Onun yanında olduğunuzu hissettirmek, çocuğunuzun kendini güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Güven oluşturmak da çocuğunuzun iyileşme sürecini hızlandırabilir.

    • Çocuklarınızın sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olun. Çocuklara etkili iletişim, problem çözme ve sosyal beceriler kazandırmak zorbalıkla başa çıkmada yardımcı olacaktır.

    • Çocuklarınızın medya ve teknoloji kullanımını yakından takip edin. İnternet ve sosyal medya üzerinden gerçekleşen zorbalık vakalarına karşı farkındalık oluşturun ve çocuğunuzun dijital güvenliği konusunda bilinçli olun.

    • Çocuklara empati, işbirliği ve paylaşma gibi değerleri öğreten eğitici oyunlar ve aktivitelerle destekleyin. Bu tür etkinlikler, çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.

    • Çocuğunuzun okulundaki öğretmenleri ve rehberlik birimini tanıyın. Okul ile işbirliği yaparak çocuğunuzun sosyal ve akademik gelişimini  yakından takip edin, gerektiğinde onlardan destek isteyin.

    • Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını model alırlar. Sorunlar ile nasıl baş ettiğinize dikkat edin. Çözüm yöntemlerinizde olumlu davranışlar sergileyerek, empati göstererek ve saygıyla iletişim kurarak çocuklarınıza örnek olun.

    • Eğer çocuğunuzun zorbalıkla başa çıkma konusunda zorlukları varsa, profesyonel yardım almayı düşünün. Zorbalığa maruz kalan ve zorbalık yapan çocukların duygusal ve sosyal ihtiyaçlarının karşılaması önemlidir. Bir çocuk psikologu çocuğunuza uygun desteği sağlayabilir.

    Unutmayalım ki her çocuk, sevgi ve anlayışla desteklendiğinde, yaşadığı olumsuz deneyimleri daha kolay atlatma gücüne sahip olur. Aileler olarak, çocuklarımızın sağlıklı bir gelecek inşa etmelerine katkı sağlamak adına üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz.


     ‘’İçerik bilgilendirme amaçlıdır, tedavi ya da tedaviye yönelik sağlık hizmeti bilgileri içermemektedir. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.’’

    İlginiz Çekebilecek Diğer Ürünler

    İlgili Blog Yazıları