Doğum eşsiz ve çok değerli bir andır ve her kadın hissiyatına bağlı olarak bu özel anı kendince deneyimlemek ister. Doğumhaneye sizinle birlikte kim girecek? Doğum anında yanınızda kim olacak? Bunun bir kuralı yok, pek çok seçenek var ama önce kendinizi düşünün! Yalnız başına veya başkalarıyla birlikte... Buna karar verecek olan yalnızca sizsiniz.
Planlı olsun veya olmasın, doğum muazzam sevinç, sabırsızlık ve doğal olarak da biraz korkuyla karışık yoğun hisler deneyimlemenize neden olur. Hastaneye yalnız başınıza mı, yoksa eşiniz, akrabalarınız veya arkadaşlarınızla mı gideceğiniz konusunda elbette olanaklar çerçevesinde bir tercihte bulunmanız gerekse de günün geri kalanında kendinize öncelik vermelisiniz. Ayrıca doğumhaneye kiminle gireceğinizi belirleme konusunda asla başkalarının etkisi altında kalmamalısınız. Buna karar verecek olan sizsiniz. Doğumda yalnızca hastane çalışanlarıyla kalmak ya da bu anı seçtiğiniz kişi veya kişilerle deneyimlemek konusunda tamamıyla serbestsiniz. Bununla birlikte doğum yapacağınız hastanenin politikalarını öğrenmeyi de ihmal etmeyin, bazıları doğumda yanınızda yalnızca bir tane refakatçi olmasına izin vermektedir. Ayrıca endişe etmeyin, son anda bile yanınızda kimin olmasını istediğiniz konusunda fikrinizi değiştirebilirsiniz! Öncelikle kendinizi rahat ve güvende hissetmelisiniz. Doğuma doğru ilk kasılmalardan itibaren büyük bir duygusal yük hissedeceksiniz. Bu durumda en önemli şey psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmeniz. Sizi en iyi şekilde desteklemesi, size güven vermesi ve gülümsemenizi sağlaması için yanınızda olacak kişi açıkça güvendiğiniz birisi olmalı. Bu kişinin yanında kendinizi kontrol etme ihtiyacı duymamalı veya utanmamalısınız. Böylesine özel bir anı paylaşmak için uyumlu olduğunuz birini tercih etmelisiniz.
Bu konudaki fikirlerinizi baba adayıyla da paylaşın. Pek çok kadın doğumhanede kendilerine eşlik etmek üzere tereddüt etmeden kocalarını tercih eder. Ve pek çok baba adayı da bebeğin ilk ağlamasını duymak ve bu büyülü ana eşlik etmek için doğumda bulunmak ister. Üç kişilik bir aile olmanın verdiği yakınlık hissi çiftleri oldukça duygulandırır. Bu artık bir gelenek haline gelmiş olsa da çiftlerin tercihine bırakılmalıdır. Bu konuda hissettiklerini paylaşırken birbirinize karşı açık olmaktan çekinmeyin. Aşkınızın bir sembolü olsa da klinik ortamıyla özdeşleştirildiği için bu anın gizli kalmasını istiyor olabilirsiniz. Baba adayı da hastane ortamında kendini rahatsız hissediyor olabilir, böylesi bir anda hiçbir şey yapamadığı için doğuma seyirci kalma fikri onu mutlu etmeyebilir. Çift olarak doğum öncesi düzenlenen derslere katılmış olsanız bile büyük günden önce oturup sakince ve etraflıca bu konuyu konuşmanız faydalı olacaktır. İkinizin de içinde, bu anı birlikte yaşama arzusu konusunda herhangi bir şüphe yoksa doğum deneyimi aranızdaki bağı yalnızca daha da güçlendirecektir. Eğer sizin veya partnerinizin kafası bu konuda karışıksa düşüncelerinizi açıkça paylaşmanız ve birlikte en uygun yaklaşımı belirlemeniz aranızdaki aşkı pekiştirecektir. Unutmayın, baba adayı yan odada veya koridorda beklerken arada doğumhaneye gelerek sizinle duygularını paylaşabilir.
Eğer baba adayının doğuma girmesi mümkün görünmüyorsa en yakın arkadaşınızdan veya güvendiğiniz bir akrabanızdan size eşlik etmesini isteyebilir, onun için belirleyeceğiniz rol sayesinde size yardımcı olduğunu hissetmesini sağlayabilirsiniz. Kimse teklifi istemeyerek kabul etmemeli ve benzer şekilde siz de yanınızda olmasını arzulamadığınız birini yalnızca teklif ettikleri için kabul etmemelisiniz (anne, kayınvalide vb.). Ayrıca, doğuma bir doula (doğum koçu) ile girmeyi tercih etmenizde de bir sorun yoktur. Hamilelik esnasında çiftlere destek vermek için eğitim alan doulalar, anne adayına psikolojik ve fiziksel destek vermek, gerektiğinde eşinizi, akrabalarınızı veya arkadaşlarınızı doğumhaneden uzaklaştırarak anne adayının etrafını açmak veya dışarıyla iletişimi sağlamak için doğuma da eşlik edebilir.
