• 1.500 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!

  • 1.500 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!

  • Mustela.com.tr'ye Hoş Geldiniz!

  • 1,500.00TL daha alışveriş yaptığınızda kargo bedava!
    • #Hamilelik
    • #Sağlık ve Refah

    Adet Öncesi Gerginlik Sendromu (PMS) Nedir?

    4 dakika okuma süresi; Güncellendi Şubat 04, 2025
    Yayınlandı Şubat 04, 2025 Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun
    adet-oncesi-gerginlik-kapak_4aa930e4-1aea-40ed-9a42-0923c5385e29 - Mustela Türkiye - 1

    Kadın sağlığı, çeşitli fiziksel ve duygusal zorluklarla dolu bir alandır ve adet öncesi gerginlik sendromu (PMS), kadınların yaşadığı yaygın bir durumdur. Her ay düzenli olarak tekrarlayan ve adet döngüsünün belirli bir döneminde başlayan PMS, fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra duygusal dalgalanmalara da neden olabilir. Ancak endişe etmeyin, genellikle adet dönemi başladıktan sonra bu semptomlar kendiliğinden hafifler. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun, adet öncesi gerginlik sendromu (PMS) hakkında merak edilenleri yazdı!

    PMS Nedir?

    Premenstrüel Sendrom (PMS) genellikle kadınların adet öncesi dönemde karşılaştığı bir durumdur. PMS, genellikle adet öncesi dönemde ortaya çıkan ve kadınların yaşam kalitesini etkileyen çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Bazı kadınlarda belirtiler günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilecek kadar şiddetli olabilir. Bu belirtiler arasında meme hassasiyeti, karın şişkinliği, halsizlik, kilo artışı, enerji eksikliği, baş ağrısı, ruh hali değişimleri, gerginlik ve huzursuzluk yer alır. Bu belirtiler genellikle adet kanamalarının başlamasından yaklaşık 10 gün önce başlar, adet dönemi boyunca devam eder ve sona erer.

    Adet Öncesi Gerginlik Sendromunun (PMS) Nedenleri Nelerdir?

    Adet öncesi gerginlik sendromunun (PMS) kesin olarak nedeni bilinmemektedir. Ancak araştırmalar; merkezi sinir sistemindeki duyarlılık, hormonal dengesizlikler ve beyin kimyasalları arasındaki ilişkinin bu duruma neden olabileceğini öne sürmektedir.  Özellikle hormon seviyelerindeki ani dalgalanmaların, PMS durumuna yol açabileceği düşünülmektedir. Mineral seviyelerinde azalma (örneğin, magnezyum ve çinko), yetersiz vitamin alımı (özellikle A ve B vitaminleri), hormon seviyelerindeki dalgalanmalar, su tutulmasının artması, prostaglandin ve nörotransmitter adı verilen kimyasallarda dengesizlik, ve psikosomatik problemler de PMS'nin oluşumunda rol oynayabilir.

    Bilhassa merkezi sinir sisteminde, adet öncesi gerginlik belirtilerinin ortaya çıkmasında serotonin hormonunun önemli bir rolü vardır. Serotonin, duygudurum üzerinde etkili olan bir beyin kimyasalıdır ve dalgalanmaları PMS semptomlarını tetikleyebilir. PMS olan kadınlarda yapılan araştırmalar, normal kadınlara göre serotonerjik sistemde farklılıklar olduğunu ortaya koymaktadır.

    Progesteron ise öncelikle yumurtalıklarda üretilir ve kendisi anksiyete oluşturabilirken, ürünleri anksiyete giderici etkiye sahiptir. Progesteron, serotoninin geri alımını artırır ve serotonin döngüsünde artışa neden olabilir.

    Adet Öncesi Gerginlik Sendromunun (PMS) Belirtileri Nelerdir?

    PMS, kadınların yaklaşık %12'sinde görülür, ancak belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve şiddeti değişebilir. Ağır PMS vakaları tüm vücudu etkileyebilir ve çeşitli belirtilere neden olabilir. Bazı durumlarda belirtiler hafif seyreder ve kişi genellikle doktora başvurmayabilir. En sık rastlanan belirtiler arasında baş ağrıları, depresyon hali, tükenmişlik, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, çarpıntı, eklem ağrıları, bulantı veya kusma, sinirlenme eğilimi, suç işlemeye meyil, intihar düşünceleri, duygusal kırılganlık, karın ve göğüs bölgesinde şişlik ve ağrı, enerji azlığı, cinsel isteksizlik,  kabızlık, iştah değişiklikleri, kilo artışı, ses ve koku hassasiyeti, akne alevlenmesi ve cilt problemleri, sıcak basmalar, aşırı uyuma eğilimi ve ağlama isteği yer alır.

    Bazı kadınlar için fiziksel acı ve duygusal stres günlük yaşamı etkileyecek kadar şiddetli olabilir. Ancak semptomların şiddeti ne olursa olsun, çoğu kadında belirtiler genellikle adet döneminin başladığı andan itibaren dört gün içinde kaybolur. 

    Adet Öncesi Gerginlik Sendromunun (PMS) Tanısı Nasıl Konulur?

    PMS tanısı, belirli bir test ya da bulgu üzerine konulmaz. Genellikle, doğru tanı için kişinin şikayetlerini 2-3 ay boyunca kaydetmesi ve şiddetini değerlendirmesi gerekir. Şikayetlerin hem fiziksel hem de duygusal açıdan detaylı bir şekilde not edilmesi ve ne zaman başladığı ile ne zaman sona erdiğinin düzenli olarak kaydedilmesi önemlidir. PMS semptomlarını fark ettiğiniz ilk günü ve bunların ne zaman ortadan kaybolduğunu not almayı unutmayın. Ayrıca adet döneminin başlangıç ve bitiş tarihlerini de işaretlemekte de fayda var.

    Şiddetli adet öncesi sendromu olan bazı kadınlarda teşhis edilmemiş depresyon olduğu gözlemlenmiştir, ancak depresyon tek başına tüm semptomlara neden olmaz. Bu nedenle altta yatan nedenin belirlenmesi için doktorunuz, tiroid fonksiyon testi isteyebilir veya sizi bir ruh sağlığı uzmanına yönlendirebilir. 

    Adet Öncesi Gerginlik Sendromunun (PMS) Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Premenstrüel sendromun (PMS) nedeni tam olarak bilinmese de, her ay adet öncesi dönemde yaşanan rahatsız edici semptomlarla kendini gösteriyor. Ancak, PMS'nin nedeni tam olarak bilinmediği için tedavisi net bir şekilde belirlenmemiştir. Bu konuda yapılan araştırmalar, çeşitli tedavi yaklaşımlarının semptomları hafifletmekte etkili olabileceğini göstermektedir.

    Beslenme alanında yapılan çalışmalar, taze meyve ve sebzelerin tüketilmesinin, kırmızı et ve işlenmiş yağlardan kaçınılmasının, katkı maddesi içeren gıdaların tüketilmemesinin PMS semptomlarını azaltabileceğini göstermektedir. Ayrıca, kafein ve alkol alımının azaltılmasının da faydalı olabileceği belirtilmektedir.

    Egzersiz, PMS semptomlarını azaltmanın etkili bir yolu olarak öne çıkmaktadır. Araştırmalar, düzenli egzersiz yapan kadınlarda PMS'nin daha az görüldüğünü göstermektedir. Günlük 30 dakikalık yürüyüş gibi egzersizlerin PMS semptomlarını hafifletebileceği bilinmektedir.

    Mineral ve vitamin takviyeleri de PMS semptomlarını azaltmada etkili olabilir. Özellikle, kalsiyum ve magnezyum desteğinin semptomları azalttığına dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Bununla birlikte, vitaminlerin (A, E ve B6) PMS üzerindeki etkisi hala net değildir.

    Diğer tedavi seçenekleri arasında serotonin metabolizmasını etkileyen ilaçlar, hormon terapisi, antidepresanlar, anksiyete ilaçları ve diüretikler bulunmaktadır. Ancak, bu tedavilerin etkinliği kesin olarak kanıtlanmamıştır. Tüm bunların yanı sıra, psikoterapi ve akupunktur gibi alternatif terapiler de bazı kadınlarda PMS semptomlarını hafifletebilir.

    PMS'i Yönetmek için Ne Yapılmalı?

    PMS semptomlarını hafifletmenin veya azaltmanın bir yolu, yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerdir. Birçok kadın için, bu değişiklikler oldukça etkili olabilir. Peki neler yapabilirsiniz? Aşağıda sıkıntılarınızı azaltacak bazı önerileri sıraladım: 

    Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin: Daha küçük ve daha sık öğünlerle yemek yiyerek şişkinliği ve tokluk hissini azaltabilirsiniz. Ayrıca, tuz ve tuzlu yiyecekleri sınırlayarak şişkinlik ve sıvı tutulumunu azaltabilirsiniz. Meyve, sebze ve tam tahılları tercih edin ve kalsiyum açısından zengin yiyecekleri seçin. Kalsiyum takviyesi almayı düşünebilirsiniz. Ancak, kafein ve alkol tüketimini azaltmanız  gerekir.

    Düzenli egzersiz yapın: Haftada en az 3 gün egzersiz yapmak depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve yorgunluk gibi semptomların giderilmesine yardımcı olabilir.

    Stresi azaltın: Bol bol uyuyun, kaslarınızı gevşetecek egzersizler veya derin nefes egzersizleri yaparak baş ağrısı, kaygı veya uyku problemlerini azaltmaya çalışın. Yoga veya masaj gibi rahatlatıcı aktiviteler de stresi azaltmada yardımcı olabilir.

    Belirtilerinizi kaydedin: Semptomlarınızı birkaç ay boyunca kaydederek, tetikleyicilerini ve zamanlamasını belirleyebilirsiniz. Bu da semptomları azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmenize yardımcı olabilir.

    En sık görülme yaş aralığı nedir?

    PMS genellikle 20'li yaşların sonları ile 40'lı yaşların başları arasında görülür. Genellikle, belirtiler bir kadının 20'li yaşlarının ortalarında başlar. Adet öncesi gerginlik sendromu ve diğer adetle ilgili sorunlar genellikle menopoza girdikten sonra sona erer.

    PMS daha çok kimlerde görülür?

    Adet Öncesi Gerginlik Sendromu (PMS), birçok kadının yaşadığı yaygın bir durumdur. Ancak, PMS'nin görülme sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bu konuda dikkate alınması gereken bazı risk faktörleri bulunmaktadır.

    PMS'nin daha sık görüldüğü yaş aralığı genellikle 20'li yaşların sonlarından 40'lı yaşların başlarına kadardır. Belirtiler, genellikle 20'li yaşların ortalarında başlar ve kadının menopoza girmesiyle sona erer. Ayrıca, aile öyküsü PMS riskini etkileyebilir; annesinde PMS olan bir kadının kendi PMS riski daha yüksektir.

    Hamilelik geçmişi de risk faktörleri arasında yer alabilir. Bazı araştırmalar, hiç doğum yapmamanın PMS ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Psikolojik faktörler de PMS riskini artırabilir; özellikle, depresyon veya anksiyete bozuklukları öyküsü olan kadınlar daha yüksek risk altındadır. Bununla birlikte, yaşam tarzı faktörleri de etkili olabilir. Beslenme alışkanlıkları, özellikle kalsiyum ve B vitaminleri eksikliği, PMS ile ilişkilendirilmiştir. Alkol ve kafein tüketimi de semptomları kötüleştirebilir.

    PMS için ne zaman bir doktora gidilmelidir?

    PMS semptomları, çoğu kadın için yaşam tarzı değişiklikleriyle yönetilebilir. Ancak, semptomlar çok şiddetli hale gelirse ve günlük yaşamı veya sağlığı olumsuz etkiliyorsa, doktorunuza danışmak gerekir. 

    PMS döneminde hamile kalınır mı?

    Evet, PMS döneminde hamile kalınabilir. Premenstrüel Sendrom (PMS), kadınların adet dönemine yaklaşırken yaşadığı fiziksel, duygusal ve davranışsal semptomların bütünüdür. Bu semptomlar genellikle adet başlamadan önce ortaya çıkar ve adet başladıktan sonra azalır. PMS'nin belirtileri doğrudan doğurganlığı etkilemez, ancak bazı ciddi semptomlar rahatsızlık verebilir veya normal günlük aktiviteleri etkileyebilir. Bu da hamile kalmaya çalışan bir kadının cinsel ilişkiye girme isteğini veya yeteneğini olumsuz yönde etkileyebilir.

    İlginiz Çekebilecek Diğer Ürünler

    İlgili Blog Yazıları