• 1.250 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo bedava!

  • 1,250.00TL daha alışveriş yaptığınızda kargo bedava!
    • #Hamilelik
    • #Hamilelik İsteği

    İkiz Gebelik Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

    5 dakika okuma süresi Güncellendi Kasım 14, 2024
    Nurhan Demirel
    Yayınlandı Ağustos 29, 2023 Nurhan Demirel
    IKIZ_GEBELIK_NEDIR_VE_BELIRTILERI_NELERDIR_1048X964PX_2 - Mustela Türkiye - 1

    İkiz Gebelik Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

    Hamilelik, birçok kadın için hayatlarının en özel ve heyecan verici dönemlerinden biridir. Anne adayları, bebeklerinin sağlığı ve iyi gelişimi için büyük bir sabırsızlıkla beklerken, bazıları da ikizler gibi sürprizlerle karşılaşabilir. İkiz gebelik, tek bir fetüs yerine anne karnında iki veya daha fazla fetüsün varlığı ile karakterize edilir. İkiz gebelik ile ilgili merak edilenleri Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun’a ve Uzman Diyetisyen İrem Uğur’a sorduk.

      

    İkiz Gebelik Belirtileri Nelerdir?

    Yazar Bilgisi: Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun
     

    İkiz gebelik belirtileri, genellikle tekil gebeliklerle karşılaştırıldığında daha belirgin olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki her kadın farklı bir deneyim yaşayabilir ve ikiz gebelik belirtileri tamamen aynı olmayabilir. İşte ikiz gebelik belirtilerine dair bazı işaretler:

    • Yoğun Yorgunluk
    • Duygusal Dalgalanmalar
    • Mide Bulantısı ve Kusma
    • Reflü ve Mide İle İlgili Sorunlar
    • Kabızlık

    Yoğun Yorgunluk: 

    Hamilelik döneminde yorgunluk normaldir, ancak ikiz gebeliklerde bu daha da yoğun olabilir. Vücudunuz, iki bebeği desteklemek için ekstra çaba harcar ve bu da daha fazla enerji tüketir.

    Duygusal Dalgalanmalar: 

    Hormonlardaki değişiklikler, hamilelik sırasında duygusal dalgalanmalara neden olabilir. İkiz gebeliklerde, hormon seviyeleri daha da yüksek olabilir, bu da duygusal iniş çıkışları artırabilir.

    Mide Bulantısı ve Kusma: 

    Sabah bulantısı olarak da bilinen mide bulantısı, ikiz gebeliklerde daha belirgin olabilir. Bu durum, bazı kadınların sabahları hatta günün diğer saatlerinde bile bulantı ve kusma yaşamasına neden olabilir. Sık aralıklarla ve küçük miktarlarda besin tüketilmesi, kızarmış, baharatlı ve yüksek yağlı besinlerden kaçınılması, yağsız tost, tuzlu kraker, galeta/grisini ve leblebi gibi kuru ve tuzlu (çok tuzlu değil) besinlerin seçilmesi ile bulantı ve kusma hafifletilebilir.

    Bulantı karşıtı çözümleri bu makalemizde inceleyin!

    Reflü ve Mide İle İlgili Sorunlar: 

    Gebelik hormonlarının sindirim sistemine etkisinden kaynaklanan reflü ve mide ekşimesi sık görülen semptomlardır. Az miktarda sık öğün tüketmek, yemekten hemen yatmamak, başı hafif düzeyde yükselterek uyumak, kafein, çikolata, asitli ve baharatlı besinlerden kaçınmak gerekir.

    Kabızlık:

    Gebelikte oluşan hormonal değişimler, bağırsak kaslarının gevşemesine, bağırsak hareketlerinin azalmasına neden olarak kabızlık sorunu oluşturabilmekte, ikiz gebeliklerde bu durum daha da sık görülebilmektedir. Beslenmede yapılacak değişikliklerle kabızlık önlenebilir ve hafifletilebilir; sebze, meyve, tam tahıl ürünleri, kurubaklagiller gibi posa/lif içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir.Günlük sıvı tüketimi arttırılmalı, günde en az 8-10 bardak sıvı tüketilmelidir. Kuru erik, kuru erik suyu ve incir doğal laksatif etkileri nedeniyle kabızlığı önleyebilir. Kefir tercih edilebilir. Düzenli fiziksel aktivite (hafif egzersizler ve yürüyüş) bağırsak fonksiyonlarını düzenler.

    Doğurganlık Tedavisi ve İkiz Gebelik İlişkisi

    Doğurganlık Tedavisi ve İkiz Gebelik İlişkisiDoğurganlık tedavisi gören bazı kadınlar, ikiz gebelik ihtimaliyle karşı karşıya kalabilir. Özellikle birden fazla embriyo transfer edilen veya doğurganlık ilaçları kullanan kadınlar, ikiz gebelikleri hakkında şüphe duyabilirler. Bu tedaviler, kadının birden fazla yumurtlama yapmasına ve bu nedenle ikizlerin oluşmasına zemin hazırlayabilir.

    İkiz Gebeliklerin Tanısı ve Önemi

    İkiz gebelik şüphesi taşıyan anne adayları, kesin teşhis için bir ultrason taraması yaptırmalıdır. En uygun zaman, hamileliğin 10-12. haftaları arasındadır. Bu dönemde, sağlık uzmanları fetüs sayısını, plasenta ve amniyotik kese durumunu değerlendirerek ikiz gebeliği kesin olarak tespit edebilirler.

    İkiz gebeliğin teşhisi, anne ve bebeklerin sağlığı açısından önemlidir. İkiz gebeliklerde, düzenli takip ve gerektiğinde alınacak önlemler, komplikasyonların önüne geçmede yardımcı olabilir. Bu nedenle, gebeliğin ilk aşamalarında ultrason taramasını yaptırmak önemlidir.

    İkiz Gebelikte Yapılması Gereken Testler ve Doktor Kontrolleri

    İkizlere hamile kalmak, anne adayları için müthiş bir deneyim olabilir. İkili sevincin yanı sıra, ikiz gebelikler de daha fazla dikkat ve özen gerektiren bir süreçtir. İkiz gebeliklerde, sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesi için düzenli kontroller ve testler büyük önem taşır. İkiz gebelikte yapılması gereken testler ve kontrollari aşağıdaki bulabilirsiniz:

    Gebelikte yapılması gereken testler hakkında bilgi almak için ziyaret edebilirsiniz!

    Ultrason Muayeneleri: 

    İkiz gebeliklerde, normal bir gebelikten farklı olarak daha fazla ultrason muayenesi gerekebilir. Eğer ikizler ayrı plasentalıysa, genellikle 12-13. haftalar, 20. hafta ve bebekler doğana kadar her 4 haftada bir ultrason taraması yapılması önerilir. Bu ultrasonlar, bebeklerin büyüme ve gelişimini takip etmek, plasentaların sağlığını kontrol etmek ve her ikizin ayrı ayrı sağlık durumunu değerlendirmek için önemlidir. Plasenta paylaşan ikizlerde ise, daha karmaşık bir durum söz konusu olabilir ve genellikle 12. haftadan itibaren her 2 haftada bir ultrason yapılması tavsiye edilir.

    Kan Testleri: 

    İkiz gebeliklerde, normalden çok daha fazla ekstra kan testine ihtiyaç duyulmaz. Ancak, doğum öncesi randevular sırasında bazı kan testleri de yapılabilir. Bu testler, anemi (kansızlık) gibi durumları kontrol etmek, kan şekeri seviyelerini takip etmek ve gerekirse diğer sağlık parametrelerini değerlendirmek için yapılır.

    Doğum Öncesi Randevular: 

    İkiz gebeliklerde doğum öncesi randevular daha sık olabilir. Bu randevular, anne ve bebeklerin sağlığını izlemek, potansiyel komplikasyonları önlemek ve ihtiyaç varsa sağlık ve yaşam tarzı desteği almak için önemlidir. Doğum öncesi randevular aynı zamanda ebeveyn adayları için eğitici ve bilgilendirici bir fırsattır. Hamilelik süreci, doğum, doğum sonrası bakım ve erken ebeveynlik hakkında bilgi almak, ebeveynleri daha güvende ve hazır hissettirecektir.

    Sağlık ve Yaşam Tarzı Desteği: 

    İkiz gebelikler, bedende daha fazla talep ve zorlu bir süreç olduğundan, sağlık ve yaşam tarzı desteği önemli hale gelir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak durma gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları, anne ve bebeklerin sağlığı açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, doktorunuzun ve diyetisyeninizin önerilerini takip etmek ve ihtiyaç halinde onların desteğini almak önemlidir.

    İkiz Gebeliklerde En Fazla Karşılaşılan Komplikasyonlar Nelerdir?

    İkiz Gebeliklerde En Fazla Karşılaşılan Komplikasyonlar Nelerdir?

    İkiz gebelik ve diğer çoğul gebelikler beraberinde getirdiği riskler nedeniyle, dikkatli takip ve önlemler alınması gereken bir süreçtir. İki bebeğin aynı anda geliştiği bu süreç, anne adayları ve sağlık uzmanları için önemli bir konudur. İkiz gebeliklerdeki riskleri ve alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

    İkiz Gebeliklerde Erken Doğum Olasılığı: 

    İkiz gebeliklerde erken doğum riski, tek bebekli gebeliklere kıyasla daha yüksektir. Yapılan bir araştırmaya göre, ikiz gebeliklerde yaklaşık %60'a yakın, ikizlerin iki veya daha fazla gebeliğinde ise %90'a yakın erken doğum (37. haftadan önce) olasılığı vardır. Erken doğum, bebeklerin sağlığını olumsuz etkileyebilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

    Erken doğum belirtileri hakkında bilgi almak için ziyaret edebilirsiniz!

    Erken Doğumun Riskleri: 

    Erken doğum, bebeklerin akciğerleri, beyinleri ve diğer organları tam olarak gelişmeden dünyaya gelmelerine neden olabilir. Bu durumda bebeklerin bağışıklık sistemi yeterince güçlü olmayabilir ve enfeksiyonlarla mücadelede zorlanabilirler. Ayrıca emme ve yutma gibi temel becerileri de eksik olabilir. Erken doğan bebeklerin hayatta kalma olasılığı, doğdukları haftaya bağlı olarak değişir. 34 ve 37. haftalar arasında doğan bebekler genellikle sağlıklı bir şekilde büyüme şansına sahiptir. Ancak, 28. haftadan önce doğan bebekler için özel tedavi ve gözlem gerekebilir.

    Düşük Doğum Ağırlığı: 

    İkiz gebeliklerde bebekler genellikle tek bebekli gebeliklere göre daha düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelirler. Bu düşük doğum ağırlığı, bebeklerin bazı sağlık sorunlarıyla karşılaşmasına neden olabilir ve özel bakım gerektirebilir.

    Gebelik Zehirlenmesi (Preeklampsi): 

    İkiz gebeliklerde gebelik zehirlenmesi riski artar. Bu durum, yüksek tansiyon, idrarda protein bulunması ve böbrek-karaciğer anormallikleriyle kendini gösterir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Özellikle, ilk gebeliği olan genç kadınlar, preeklampsi gelişimi açısından daha yüksek riske sahiptir. Gebelikle ortaya çıkan yüksek tansiyon bozukluklarını önleyebilmek için beslenme alışkanlıkları ile besin ögeleri suplemantasyonun etkisi uygun yöntemlerle değerlendirilmeli, erken gebelik dönemlerinde hatta gebelik öncesinden beslenmeye özellikle dikkat edilmelidir.

    Kan basıncı yönetilmesinde tıbbi beslenme tedavisi, ağırlık yönetimi ve fiziksel aktivite içeren kapsamlı bir program ile anne ve bebeklerin yaşabileceği olumsuz etkiler azalmakta ve hasarlar önlenebilmektedir. Özellikle günlük sodyum ve tuz alımının azaltılması, antioksidan kapasitesi yüksek olan sebze ve meyvelerin, bitkisel besinlerin, çiğ kuruyemişlerin ve balık tüketiminin arttırılması kan basıncı dengesinin sağlanması için önemlidir.

    Alkol ve Sigara Kullanımına bağlı sorunlar: 

    Gebelik döneminde sigara ve alkol kullanımı, bebeklerde büyüme geriliği, sinir sistemi ve beyin gelişimi problemler, yüzle ilgili malformasyonlar, düşük doğum ağırlığı, erken doğum hatta ani bebek ölümlerine sebep olmaktadır. Gebelik döneminde güvenli bir alkol ve sigara tüketim düzeyi yoktur.

    Gebelik Diyabeti: 

    Birden fazla bebek taşıyan kadınlarda gebelik diyabeti gelişim riski artar. Özellikle 35 yaş üstü, ailede veya kendisinde diyabet olan kadınlarda bu risk daha fazladır. Kontrol altına alınmayan diyabet, anne ve bebekler için sağlık sorunlarına ve yüksek risklere yol açabilir. Bu nedenle bir diyetisyen tarafından kan şekeri kontrolünü sağlayan bir beslenme programı planlanmalıdır..

    Plasenta Dekolmanı: 

    Plasentanın rahimden erken ayrılması durumu, ikiz gebeliklerde daha yüksek risk taşır ve ciddi sonuçlara neden olabilir.

    TTTS (Twin-to-twin Transfusion Syndrome):

    Nadir görülen ancak ciddi sonuçlar doğurabilen bir durumdur. Aynı plasentayı paylaşan ikiz bebekler arasında kan akışı olması sonucu ortaya çıkar.

    Bebeklerin Kaybı: 

    İkiz gebeliklerde, bazen bebeklerden biri hamileliğin erken dönemlerinde düşebilir. Bu durum "kaybolan ikiz sendromu" olarak bilinir. Geride kalan bebekler genellikle sağlıklı bir şekilde büyümeye devam ederler.

    Riskleri Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler:

    RISKLERI_AZALTMAK_ICIN_ALINABILECEK_ONLEMLER_1024X586PX[2]

    Erken Teşhis ve Düzenli Takip: İkiz gebeliklerde erken teşhis ve düzenli takip önemlidir. Doktor randevularınızı düzenli olarak takip edin ve doktorunuzun önerilerine uyun.

    Sağlıklı Beslenme ve Sıvı Tüketimi: Sağlıklı ve düzenli beslenme ikiz gebeliklerde önemlidir. Düzenli sıvı tüketimi de sağlıklı bir gebelik için gereklidir. Özellikle ikiz gebeliklerde amniyotik sıvının,  kan hacminin ve doku yapımın artışıyla birlikte sıvı gereksinimi de artmaktadır. Sıvı gereksinimi, başta su olmak üzere, besin değeri yüksek olan süt, ayran, kefir, taze sıkılmış sebze meyve suları gibi sıvılardan karşılanmalıdır.

    Doktorunuzun Tavsiyelerine Uyun: Gebelik sürecinde doktorunuzun tavsiyelerine uymak ve önerilerini yerine getirmek önemlidir.

    İkiz Gebelikte Doğum Kaçıncı Haftada Gerçekleşir?

    İkiz gebeliklerde doğumun, bebeklerin sağlığı ve gelişimi göz önünde bulundurularak, 37-38 haftalarda gerçekleşmesini hedefliyoruz. İkiz gebeliklerde doğum, tek bebekli gebeliklere göre genellikle daha erken gerçekleşir. Yapılan çalışmalara göre, ikizlerin yaklaşık %60'ı 37. haftadan önce doğarken, tek bebekler ise genellikle 40. haftada doğarlar. Bu farklılık, ikiz gebeliklerin daha fazla dikkat ve takip gerektiren bir süreç olmasından kaynaklanır.

    İkiz Gebeliklerde Doğum Yönetimi

    İkiz gebeliklerde doğum yöntemi, anne ve bebeklerin sağlık durumu, plasental durum ve diğer faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir. Vajinal doğum ve sezaryen doğum arasında tercih yapmak, kadın doğum uzmanınız ve ebenizle birlikte yapılmalıdır.

    Vajinal Doğum: Eğer ikizlerinizi vajinal olarak doğurmak mümkünse ve anne ve bebeklerin sağlık durumu uygunsa, vajinal doğum tercih edilebilir. Vajinal doğum, normal doğum sürecine benzer şekilde gerçekleşir ancak doğum sırasında iki bebek için uygun pozisyon ve uygun ilerleme gözetilmelidir.

    Sezaryen Doğum: İkiz gebeliklerde sezaryen doğum oranı daha yüksektir. Bu, anne veya bebeklerin sağlık durumunu korumak için tercih edilebilir bir yöntem olabilir. Sezaryen doğum, planlanmış olarak veya doğum sürecinde acil bir durum olduğunda gerçekleştirilebilir.

    İkizlerinizin doğum zamanı ve doğum yöntemi konusunda kesin kararı, kadın doğum uzmanınızla birlikte yapmalısınız. Sağlık uzmanlarının deneyimi ve bilgisi, size en uygun ve güvenli doğum seçeneğini belirlemenizde yardımcı olacaktır.

    Doğum yöntemleri hakkında detaylı bilgi almak için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz!

    İkiz Gebelikte Beslenme

    ikiz gebelikte beslenme

    Yazar Bilgisi: Uzman Diyetisyen İrem Uğur

    Sağlıklı beslenme, ikiz gebelikte anne ve bebeklerin sağlığı için hayati öneme sahiptir. Dengeli ve besin değeri yüksek bir diyet, ikizlerin sağlıklı gelişimini desteklemeye yardımcı olur ve anne adayının enerji düzeyini korur. İkiz gebelikler için ağırlık kazanımı, anne normal beden kitle indeksine sahip gebe kaldıysa 16-24 kg arasındadır. Eğer anne fazla kilolu gebe kaldıysa 14-22 kg, anne obez ise 11-19 kg olup haftalık kilo artış kızı dengeli olmalıdır.

    Bu nedenle ikiz gebelikte sağlıklı beslenme, bir diyetisyenin uzmanlığında planlanmalıdır. Uzman diyetisyen, anne adayına uygun beslenme planı oluşturarak, ihtiyaç duyulan besinleri karşılamasına ve bebeklerin sağlıklı gelişimini desteklemesine yardımcı olur. Ayrıca, diyetisyenin rehberliği, kilo kontrolü ve gebelik sürecinde yaşanan özel ihtiyaçların karşılanması açısından da oldukça önemlidir. 

    Uzman Diyetisyen İrem Uğur, ikiz gebelikte sağlıklı beslenmeye dair annelere şu önerilerde bulunuyor:

    Protein: Protein, gebelikte temel bir besin maddesidir çünkü bebeklerin büyümesi ve hücrelerin gelişimi için önemli bir yapı taşıdır. İkiz gebelikte, protein ihtiyacı artar. Bebeklerin düşük doğum ağırlığı ile doğmamaları ve ileride kronik sağlık problemleri yaşamamaları için gebelikte yeterli protein alımı çok önemlidir.Yumurta, tavuk, balık, süt ürünleri, baklagiller ve kuruyemişler gibi protein kalitesi açısından zengin gıdalar tüketmek, bebeklerin sağlıklı büyümesini desteklemeye yardımcı olur.

    Karbonhidrat: Karbonhidratlar, beslenmemizin temel enerji kaynaklarıdır. Anne adaylarının enerji seviyelerini korumasına yardımcı olur. Beslenmedeki karbonhidratların miktarı kadar türü de önemlidir. Tam tahıllar, meyve, sebze ve baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar, vücuda uzun süreli enerji sağlar ve kan şekerini dengeler. Ayrıca folat ve lif gibi önemli besin maddelerini de içerirler.

    Folat: Folat (folik asit), erken gebelik döneminde fetal beyin ve sinir sistemi gelişimi için kritik öneme sahiptir. İkiz gebeliklerde folat ihtiyacı daha da artar. Özellikle gebeliğin 12. haftasına kadar, folik asit içeren veya zenginleştirilmiş gıdalarla beslenilmeli, uzman desteği ile folik asit takviyesi dozu ayarlanmalıdır. Obezite, folik asitin vücuttaki dağılımını olumsuz etkilediği için, fazla kilolu gebelerin alması gereken miktar artmaktadır. Beslenmede mutlaka folattan zengin besin kaynaklarına (kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, turunçgillere) yer verilmelidir.

    Demir: Demir, kan hücrelerinin oluşumu ve oksijen taşınması için önemlidir. İkiz gebelikte, kan hacmi artar ve dolayısıyla demir ihtiyacı da artar. Gebelik süresince demirden zengin olan besinler diyette yeterli miktarda (kırmızı et, kümes hayvan etleri gibi hayvansal besinler başta olmak üzere, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzler, yumurta, kuru meyveler) yer almalı ve emilimlerinin artması için C vitamini kaynakları (sebze ve meyveler) ile birlikte tüketilmelidir.  Özellikle son aylarda artan demir ihtiyacı ile birlikte demir eksikliği anemisinin önüne geçebilmek için uzman kontrolünde demir takviyeleri eklenmesi gerekebilir.

    Kalsiyum: Kalsiyum, bebeklerin kemik ve diş gelişimi için kritik bir mineraldir. Süt, yoğurt, peynir, badem ve yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum açısından zengin kaynaklardır. İkiz gebelikte kalsiyum alımına özellikle dikkat edilmelidir.

    D vitamini: Gebelikte D vitamini eksikliği preeklampsi, gestasyonel diyabet, prematüre doğum, küçük doğum, iskelet oluşumunda bozukluk ve azalmış kemik kütlesi gibi olumsuzluklara sebep olabileceği için ikiz gebeliklerde yeterli D vitamini seviyeleri ekstra önemlidir. D vitaminin başlıca kaynakları güneş ışıkları olsa da, bazı besin kaynakları (yağlı balıklar, yumurta sarısı gibi) ve takviyeler yoluyla alınabilmektedir. Takviye alımı ve dozu hekim tarafından ayarlanmalıdır. Gebe kadınların yaz aylarında kollar açık şekilde, kuşluk ya da ikindi saatlerinde 6-8 dakika; kışın ise eller ve yüz açık şekilde öğle saatlerinde 7-40 dakika güneşlenmesi, günlük D vitamini ihtiyacını önemli ölçüde karşılar.

    İyot: İyot, bebeklerin sağlıklı tiroid fonksiyonu için gereklidir. İyot açısından zengin deniz ürünleri ve iyotlu tuz tüketimi, bebeklerin zihinsel ve fiziksel gelişimini destekleyebilir. Yemeklere, ocağın altı kapatıldıktan sonra tuz eklenmelidir. Tansiyon açısından sodyum alımının yüksek olmamasına dikkat edilmelidir.

    Yağlar: Sağlıklı yağlar, anne adayına yeterli enerji sağlanması ve yağda çözünen vitaminlerin emilimi için çok önemli olup bebeğin beyin ve göz gelişimini destekler. Özellikle, avokado, zeytinyağı, balık ve fındık gibi sağlıklı yağlar, düzenli olarak tüketilmelidir. Haftada 2 kez 350-400 gr yağlı balık (somon, uskumru, sardalya vb balıklar) tüketilmeli ya da takviye olarak EPA DHA yağ asitleri takviyesi alınmalıdır.

    Vejeteryan/Vegan Gebeler:

    Vejeteryan ve vegan gebelerin, yeterli besin ögesi alımı açısından daha da dikkatli olmaları gerekmektedir. Beslenmelerinde, kaliteli protein, omega3 yağ asitleri, demir, çinko, kalsiyum ve B12 vitamini eksikliği görülebileceğinden, bu besin ögelerinden zengin bitkisel besin gruplarından çeşitlilik sağlanmalı ve gerektiğinde takviye (özellikle B12 içeren vitamin ve mineral suplemanları) yapılmalıdır.

    Gebelikte Besin Güvenliği:

    gebelikte besin güvenliği

    Balık ve kabuklu deniz ürünleri, çevresel kirlenmeye bağlı olarak farklı miktarlarda metil-civa gibi ağır metaller içerebilmektedir. Bu ağır metaller plasenta ile bebeklere geçerek ve beyinde birikerek sinir sistemlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle, daha düzeyde yaşayan ve civa maruziyeti daha düşük olan hamsi, istavrit, palamut, uskumru, levrek, alabalık, somon gibi balıklar tercih edilmeli, derinlerde yaşayan ve civa içeriği daha yüksek olabilecek midye gibi kabuklu deniz ürünleri, kalkan ve kılıç balığı gibi balıklar tercih edilmemelidir. Ayrıca bakteriyel hastalık riski nedeniyle çiğ balık tüketiminden kesinlikle kaçınılmalıdır.

    Bitki çayları ve bitkiler

    Vücutta ilaç benzeri etki yaratabildiği için bitkiler, bitki çayları ve doğal bitkisel ürünlerin tüketimine gebelikte sınırlama getirilmelidir. Özellikle sinameki, yarpuz, dut, defne, hatmi çiçeği, hindiba ve içeriği bilinmeyen karışım çaylardan uzak durulmalıdır. Ayrıca siyah-yeşil çay, kahve, kakao gibi kafein içeriği yüksek besinler dikkatli kullanılmalıdır.

    Çiğ besinler, işlenmiş et ürünleri

    Listeriozis, toksoplazma, brusella gibi bakteriyel hastalıklardan korunmak için, çiğ sütten yapılmış taze peynirler, iyi pişirilmemiş yumurta, pastörize edilmemiş süt, çiğ etten yapılmış yiyecekler, salam, hindi füme, sucuk gibi soğuk etler, iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden uzak durulmalıdır.

     

    İlginiz Çekebilecek Diğer Ürünler

    İlgili Blog Yazıları